Ticker

6/recent/ticker-posts

taş devri diyeti

taş devri diyeti

Bundan binlerce yıl önceki zorlu yaşama şartları yüzünden insanların sahip oldukları beslenme alışkanlıklarını, bugün dünyada sürdüren 84 kabile bulunuyor.

Uzmanların açıkladıklarına göre bu kabilelerin insanları bizen çok daha ince, Göz ve dişleri mükemmel.. Hatta kanser, kalp hastalığı, depresyon, şizofreni, yüksek tansiyon ve felç nedir bilmiyorlar...

Uzmanlara göre ise işin sırrı binlerce yıl öncesinin mağara adamı diyetinde saklı.

İşte Taş Devri diyetinin ana hatları

* İnsanların genetik yapısı bazı gıdalara hazır ama bazılarını yemek üzere programlanmamış. Örneğin; inek sütü. Buzağılar için ideal ama insan için yeterli yağ (Omega yağları) içermiyor ve beyin gelişimi için yetersiz.

* Kimyasal olan her şey, koruyucu ve raf ömrü uzatıcı maddeler, renk vermek için kullanılan gıda boyaları kesinlikle taş devrinin beslenme programında yok.

* Kafein ise tarihin çok daha ileri çağlarında keşfedilmiş, yine uzak durulacaklar listesinde.

Asla yenmeyecekler

* Tuz ve şeker insanların beslenmesine sonradan eklenen ürünler

* Fasulye cinsleri (kuru, taze hiçbir türü).

* Patates.

* Buğday, arpa, mısır gibi tahıl ürünleri (un ve undan yapılabilen makarna, ekmek gibi tüm ürünler dahil). Toksinleri pişirme yolu ile yok ettiğimiz gerçek ama maalesef hepsini değil. Bir miktar kalarak vücudumuzda birikmeye neden olmaktaymış. Ayrıca yukarıdaki gıdaları yemeyi başaran insanoğlu bir anda aldığı kalori miktarını ikiye katlayarak şişmanlık sorununun yolunu açmış. Karbonhidrat ve glisemik indeksleri çok yüksek. Hem kilomuzun ideal olması hem de toksin almamak için uzak durulması şart gıdalar bunlar.

* Süt ve süt ürünleri.

Yenilecekler

* Et, tavuk ve balık.

* Yumurta.

* Meyve.

* Sebze.

* Çerez çeşitleri (yer fıstığı hariç). Badem, ceviz öneriliyor.

* Çilek, böğürtlen ve dut çeşitleri.

Özellikle fazla yenilmesi önerilen ürünler

* Kök sebzeleri (havuç, şalgam, yabani havuç, yer elması).

* Sakatat (özellikle ciğer ve böbrek).

Pek çok kişi bunları yemekten pek hoşlanmayabilir ama eğer seviyorsanız, bu diyete göre son derece faydalı ürünler arasında yer alıyorlar. Bu diyeti uygulamak için yavaş bir geçiş dönemi öneriliyor çünkü birden vücudunuza giren vitamin oranı dramatik bir şekilde yükselecek ama toksinler de aynı oranda düşecekler.

Yaşantımızda bol karbonhidrat almaya alışık olduğumuzdan sadece kahvaltıda kaldırmakla işe başlamamız tavsiye ediliyor. Karbonhidratları tamamen ve aniden kesmek kendimizi iyi hissetmememize neden olabilirmiş diye de uyarılıyoruz.

Uzmanlar ilk 3 gün, sabah kahvaltısını değiştirmekle yetinmemizi öneriyor. Nedenleri ise; hem bu öğünün diyete en ters düşen alışkanlıklarımızdan meydana gelmesi, hem de genelde evde kahvaltı edildiğinden en kolay değişiklik yapılabilecek öğün olması.

Bu diyette yağlar en hassas konu. Omega 3 alımımızı artırmamız ama Omega 6 alımımızı azaltmamız gerekirken, modern diyetler ile tersini yapar olmuşuz.

Bu yüzden kapsamlı bir şekilde bu diyeti uyguladığımızda, vücudumuzun ihtiyacı olan oran ve kalitede gerekli yağları almamız sağlanıyor. Ve unutmayın; et doğal şekilde ot ile beslenen hayvandan gelmeli. Hormon dolu yemle beslemişse diyetin hiç bir anlamı kalmıyor.

Yorum Gönder

0 Yorumlar